15 Ocak 2014 Çarşamba
Dizinin yayınlanan ikinci tanıtımında; Şura’nın Kurt Seyit’e özlem yüklü aşkını dile getirdiği mektuba yer verildi. “Kaleminin ucundan çıkacak leke gibi tek bir noktaya, eline bulaşan mürekkebin izine bile razıyım.."diyerek sevdiği adama duyduğu büyük özlemi dile getiren Şura’nın sesinden dinlediğimiz mektubu, ekran başındakileri büyük bir aşk hikayesine dahil etti.
5 Ocak 2014 Pazar
Kitabın yazarı Nermin Bezmen'in Kurt Seyit ve Şura ile ilgili bugünkü yazısı
"Kitabın yazarı Nermin Bezmen'in Kurt Seyit ve Şura ile ilgili bugünkü yazısı"
Destandan çıkıp ekranda tekrar hayat bulan büyük aşk: Kurt Seyit & Şura
Yılbaşı gecesi... Benim için her zaman içinde kendisine has büyüyü barındıran bir gecedir. Öyle bir gecedir ki; umut ettiklerim, dilediklerim bir yana, bir de hiç aklımda olmayan, beklenmedik güzelliklerin, bir yerlerden uçup gelip omuzlarıma konacağı duygusuyla sarılırım.
Bu yılbaşı, bambaşka bir güzel sürprizle katıldı hayatıma. Sevgili ailemden bir araya getirebildiklerim ve dostlarımla 2014’e “Hoşgeldin!” derken, işte o müthiş büyü gerçekleşti. Yıllardır, yıllardır, 1992’den beri “Bir gün... Ah keşke bir gün...” dediğim, her yılbaşı dilediklerimin arasında sürekli yer alan bir hayâlim televizyon ekranında canlanıverdi. Öpüşmeler, kutlamalar, kahkahalar durdu. Hepimiz pür dikkat evimize yeni gelen misafirlere bakakaldık.
Destansı bir aşkın kahramanları, tarihin geçmiş bir zaman diliminden çıkıp ete, kana, cana bulanmış olarak aramıza katılmışlardı. 1916’nın kışında, bir St. Petersburg gecesinin büyüsüyle bizlerin farkında bile değillerdi. Yeni tanışmış, hafif ürkek ama çılgın bir aşk vaad eden tutku dolu bir valsle ekrandan çıkıp salonu kapladılar. Döndüler, döndüler... Gözlerimde yaş, ağlamamak için kendimi zor tutarak, nefessiz izledim.
Dedem Kurt Seyit ve Şura ‘yılın ilk dansı’yla, çok kısa bir zaman sonra bizlerle daha uzun kalmaya geleceklerinin müjdesi verirlerken, etrafımdakilerin sesleri, valsin melodisine karışarak yer yer uzaklaşıyordu.
“Kıvanç harika bir Kurt Seyit olmuş!”, “Farah tam kitaptaki Şura!”, “Büyüleyici!”, “Muhteşem!” ifadeleri, beni bu reel dünyaya bağlayan seslerdi. Onun dışında, ben bir kez daha 1916’nın St. Petersburg’unda, romanımın kahramanlarıyla beraberdim.
Çok benden, kanımdan, canımdan bir hikaye
Dedeciğimin Çarlık Rusyası’nın üniformasıyla çekilmiş fotoğrafı yıllardır çalışma masamda bana hayatını yazdırmışken, şimdi karşımda, yanı başımda, bana anlattığı ve benim okurlarıma anlattığım o dansla hayata dönmüştü. Senelerdir birçok dizi ve sinema projesine, hikâyemin ruhu eksik kalabilir endişesiyle uzak durmuştum. Çok benden, kanımdan, canımdan bu hayat hikâyesi, aynı zamanda kahramanımın genleri taşıdığımdan, benim için çok çok özel ve âdeta dokunulmazdı. Yazdığım her kelimeyi, her duyguyu gözüm gibi sakındığımdan hiç kimseye teslim edememiştim.
Ama projenin yapımcılığını üstlenen Ay Yapım ve seçtiği ekip bu destansı öyküyle buluştuğu zaman yaratılan sinerji ve inanç birliği beni, Kurt Seyit’in ekranda yaşama geçmesi için doğru zaman ve doğru karar olduğuna inandırdı. Ekrem ve Kerem Çatay’ın romanı salt bir ticarî meta görmemesi, senarist sevgili Ece Yörenç’in benim ve kahramanlarımın ruhunu anlaması el sıkışmamızı sağlayan ilk unsurlardı. Ardından diğer yaratıcı ve sanatçı arkadaşları tanıdıkça ‘bebeğim’i çok müşfik ellere emanet ettiğim konusunda şüphem kalmadı.
*****
KIVANÇ TATLITUĞ RUS ÇARLIK ÜNİFORMASIYLA O DÜNYADAN GELİYOR GİBİ
Kıvanç Tatlıtuğ bana “Bu hikâyeyi bir de sizden dinlemek isterim. Benim için çok önemli” dediğinde, “Tamam” dedim içimden, “Dedemi kaybetmeyeceğim.” Beşinci dakikada karşımda artık Kıvanç Tatlıtuğ yoktu. Kurt Seyit’in 1916 yılından canlanmışı vardı...
*****
Kıvanç Tatlıtuğ'un bedeninde Kurt Seyit'in ruhu
Dedemin Karpatlar cephesinde yaralandığında kaldırıldığı hastahane çekimlerinin yapıldığı gündü. Puslu, ayaz, titreten bir İstanbul gününde sete doğru yol alırken zihnim ışınlanmaya hazır, zaman perdeleri arasında gel-gitlere başlamıştı bile. Çünkü yanımda sevgili Farah Zeynep Abdullah oturuyordu. Onunla konuştuğumuz kadar, benim için Şura’da olması gereken özelliklerini görmek üzere baktım hep... ve “Tastamam” dedim, “Çok güzel bir Şura olacak. Sıcacık, zarif, zorlamadan uzak, tabii bir feminenlik, dürüst, aydınlık bir ifade.”
Yönetmenimiz sevgili Hilâl Saran’ın karavanında, Kıvanç Tatlıtuğ’la set arasında buluştuğumuzda üzerinde Rus Çarlık subay üniforması, yüzünde cephenin, ayazın, karın, tipinin izleri, çoktan benim az sonra dalacağım dünyadan o geri geliyor gibiydi. Farah Zeynep gibi o da romanı başta sona okumuş ve çok etkilenmişti. “Hiç böyle bir rolüm olmamıştı” dediğinde, bunun aslında hep istediği gibi bir rol olduğunu sezdim. Mimikleri, beden dili de aynı şeyi söylüyordu. Onu da aynen Şura’dan beklentimde olduğu gibi; hep nasıl bir Kurt Seyit olacak gözüyle izleyerek dinledim.
Kıvanç Tatlıtuğ’u, rolünün, üzerindeki etkisini anlatırken dinlemenin yanı sıra, ben hissiyatımı dillendirirken onun beni nasıl bir duyguyla dinlediğini izlemek de benim için çok önemliydi. Çünkü bir aktörün, oyunculuğu ne kadar kuvvetli olursa olsun, Kurt Seyit’i kendi yorumuyla canlandırırken beni bildiğim dedemden uzaklaştırması beni çok mutsuz edecekti. Ama bu endişemde yanıldığımı hemen fark ettim. Bana “Bu hikâyeyi bir de sizden dinlemek isterim. Bana anlatabilir misiniz? Benim için çok çok önemli” dediğinde, “Tamam.” dedim, içimden, “Dedemi kaybetmeyeceğim. Tam aksine bir kez daha kazanacağım.”
Beşinci dakikada karşımda artık Kıvanç Tatlıtuğ yoktu. Kurt Seyit’in 1916 yılından canlanmışı vardı. Dedemin benden çok çok genç olması garip bir duyguydu ama ne yaparsınız, zaman yolculuklarının da böyle garip cilveleri var işte.
Kıvanç Tatlıtuğ’u, yıllar önce ‘Best Model’ tâcını taktığı akşam tanımıştım. Aradan geçen yıllar içinde, dizi izlemediğimden onun artan şöhreti benim için sadece yükselen bir sesten ibaretti. Ne zaman ki Kurt Seyit rolüne seçildi o andan itibaren birden oyunculuğu ve kimliği benim için çok büyük bir önem kazandı. Ama şu an bu satırları yazarken yüzbinlerce okurumun hayranlığını kazanmış Kurt Seyit’in ekranlarda da hayat bulup yaşaması için Kıvanç Tatlıtuğ’un ne kadar önemsenerek seçilen bir aktör olduğunu biliyorum.
Son filminde üstlendiği karakterin ardından Kurt Seyit’e ulaşmak için alması gereken ruhsal, zihinsel ve bedensel yolu çok güzel keşfetmiş Kıvanç. Bir önceki rolü gereği verdiği kiloları geri almış. Vâkur, kendinden emin, tavizsiz, hayatı lezzetiyle yaşamasını bilen ve belli ki kendisine yabancı olmayan karakteri giyinmiş bedenine. Kıvanç Tatlıtuğ’un, çekimde, fragman ve ham karelerde izlediğim oyunculuğu, yakışıklı bir prensin, bir masalın ruhunu kapatıldığı sandıktan öperek çıkarmasına benziyor.
Onun, bu kadar tanınmış ve hayran kitlesi oluşmuş bir oyuncu olmasına rağmen, gerçek bir Kurt Seyit olmak için kendini yetiştirmeye ve geliştirmeye devam etmesi beni çok etkiledi. Farah Zeynep’le beraber aldıkları vals derslerini binicilik dersleri takip etti. Kartepe’deki savaş sahnelerinde atını şahlandırdığı kare, rolünün ruhunu nasıl sahiplendiğini gösteriyor. Cephede kar ve savaş yorgunu bakışları, Şura’sıyla dans ederken zamanı durdurup ân’ı ve aşkını içine çekmek isteyen bakışları ile Kıvanç tam bir Kurt Seyit... Dedemin onu gururla izleyeceğini biliyorum...
Kahramanımın acısına çare olamamak çok hüzünlü
Çekimin yapıldığı ‘hastahane’ binasına girdiğim andan itibaren, metruk, harap odaları dolduran film teçhizatı, servis masalarını, projoktörleri, hiç birini görmedim. Aşağı kattan yönlendirilen sis, pus, toz, duman bulutunun içinden geçerek yukarıya çıktığımda Kurt Seyit’in, diğer yaralı askerlerle beraber yattığı koğuşa varmıştım. Sevgili Hilâl Saran’ın yanında oturup tekrar tekrar çekimi izlerken onun, o ana kadar tanıdığım duygusal, romantik, yumuşacık kimliğinin ardında, çekim süreci için hazır bekleyen mükemmeliyetçi, disiplinli, işi şansa bırakmayan, detaycı, nakış ustası yönetmenliğiyle de tanıştım.
Kıvanç Tatlıtuğ’un, dedemin komadan çıkıp gözlerini açtığı anı canlandırdığı sahnenin çekiminde, sadece karşımdaki ekranda beliren kareydi gördüğüm. Birden, seneler evvel ağlayarak yazdığım sahneler canlandı gözümde. Şimdi kelimelerin ötesine geçmiş, bir başka bedende yaşamaktaydı Kurt Seyit. Dedemin acılı, kederli zamanlarını yazarken onun başına gelecekleri bilmeme rağmen yardım edememek duygusu beni hep çaresiz bir hüzne garkederdi. Kıvanç Tatlıtuğ’u da izlerken, aynı duygularla sarıldım yine.
Kurt Seyit dedeme açık mektup
Kurt Seyt... Sevgili dedem.
Seninle hiç rastlaşmadık. Ben doğmadan çok önce sen buralardan göçmüştün. Ama minicik bir çocukken daha, annemin okuduğu hikâyeler, efsaneler, anneannemin anlattığı masalların kahramanları arasında en hayran olduğum sendin. Hep, senin harika bir öykü kahramanı olacağını düşünürdüm, hakkında anlatılanları dinleyip, Çarlık üniforman, çizmelerin, kılıcınla çektirdiğin fotoğrafı izlerken. Sen benim için, artık ulaşamayacağım, kaybolmuş bir zamanın, sınırları değişmiş, o gün için hiç gidemeyeceğim bir ülkenin, kitabı hiçbir zaman yazılmamış isimsiz bir kahramanıydın. Geçmişte kalmış ama bir o kadar da yakında ve yanı başımdaydın...
...Uzun yıllar seni sadece hayâlimde yaşatırken, bir gün yüz binlerin de kahramanı yapacağımı o zamanlar henüz bilemezdim. Tek bildiğim, senin hatırlanmayı, anılmayı ve ölümsüzleşmeyi hak ettiğindi. Şimdi, 2014’e girdiğimizde, hem ekranlardan geçeceksin dizi dizi, arkadaşlarınla, sevgililerinle, aşklarınla, maceralarınla. Hem de ‘Dedem & Ben’i yazıyorum, bu defa senle beni anlatmak üzere.
Televizyonda dizinin fragmanını gördükten sonra Kıvanç Tatlıtuğ’a yazdığım mesajda sen de vardın: “Sevgili Kıvanç... Bedenler ruhların ev sahibi ise sen şu anda Kurt Seyit’in ruhunu ağırlıyorsun. Yolun açık, keyiflerin onun kadar, hüzünlerin onunkilerden ırak olsun...”
Görsel, ruhsal, duygusal bir şölen; Kurt Seyit & Şura
Yıllar boyunca, Kurt Seyit’i yazmak için anlamaya çalışırken, anladıkça daha çok sevmek, daha çok sevdikçe daha yakınlaşmak ve daha iyi anlatmak, onu anlarken ve anlatırken kendimi tanımak, bir labirentin yollarında bilmece çözmek gibiydi. Ama bu konudaki tutkum, arzum, heyecanım ve azmim uzun seneler nakış işler gibi çalışarak yaşadığım yorgunluğa, uykusuz gecelere, gözyaşlarına, yürek sancılarına değecek hayatlar yarattı. Daha doğrusu, yaşanmış hayatları yeniden yaşama getirdi. Bende olan ama bilmediklerimi ortaya çıkardı. Bende vâr olduğunu bilip de sebebini izah edemediklerimi açıkladı. Hâsılı Kurt Seyit’i ararken içimdeki ‘ben’i buldum. Okurlarım da öyle...
Öyle inanıyorum ki; şimdi de dizi projesini üstlenmiş olan muhteşem bir ekip, yapımcısı, senaristi, yönetmeni, aktörleri, aktrisleri ve projenin mutfağındaki daha nice kıymetli sanat insanı, dizi boyunca kendi içsel yolculuklarını yaşayacaklar. ‘Kurt Seyit & Şura’ muhteşem bir şölen olacak; görsel, ruhsal, duygusal... Uçuracak hepimizi...
2 Ocak 2014 Perşembe
Kurt Seyit ve Şura Tanıtımı
Kıvanç Tatlıtuğ’un Star’da yakında ekrana gelecek olan dizisi Kurt Seyit ve Şura’nın tanıtımı 1 Ocak gece saatler 00.03’yi gösterirken ekrana geldi.
Yakışıklı oyuncun Zeynep Farah Abdullah’la yaptığı vals ağırlıklı fragmanın ekrana geldiği anlarda Star’ın ratingi 8.20’ye ulaştı. Yani Kıvanç’ın dans sahnesini ortalama 5 milyon 600 bin kişi izledi.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
birkan sokullu,farah zeynep abdullah,fragman,kartepe,kıvanç tatlıtuğ,kurt seyit ve şura dizi oyuncuları,Kurt Seyit ve Şura dizi konusu,Kurt Seyit ve Şura Fragmanı,Kurt Seyit ve Şura izle,Kurt Seyit ve Şura birinci bölüm,okan yalabık,oyuncular,rusya,saint petersburg,ushan çakır,Kurt Seyit ve Şura dizi konusu, Kurt Seyit ve Şura Fragmanı, Kurt Seyit ve Şura izl, Kurt Seyit ve Şura ilk bölüm, Kurt Seyit ve Şura, kurt seyt ve shura özet, Kurt Seyit ve Şura özet
Masal başlıyor!
Rusya’da yaşadıkları görkemli hayattan kopup İstanbul'a sürüklenen iki sevgili Kurt Seyit ve Şura’nın tutku dolu büyülü aşk hikayesini anlatan dizi büyük bir merakla bekleniyor. Çekimleri devam eden dizinin senaristliğini Ece Yörenç, yönetmenliğini ise Hilal Saral yapıyor. Kurt Seyit ve Şura, 2014 yılının ilk aylarında izleyicisiyle buluşacak.
Nermin Bezmen’in aynı adlı romanından yola çıkılarak senaryolaştırılan Kurt Seyit ve Şura’da saltanat günlerinden 1920’lerin İstanbul’una uzanan sürükleyici bir aşk hikayesi anlatılıyor. Dönemin dünya tarihi açısından dengeleri değiştiren büyük olaylarına da yer verilecek dizi için uzun bir hazırlık sürecinden geçildi.
İlk defa bir dönem dizisinde oynayacak Kıvanç Tatlıtuğ ile iki yıldır ekranlardan uzak kalan Farah Zeynep Abdullah, Kurt Seyit ve Şura’nın aşkı ile izleyenleri büyüleyecek.
KURT SEYİT VE ŞURA KİMDİR?
RUS ORDUSUNDA BİR TÜRK SUBAY : KURT SEYİT
Kıvanç Tatlıtuğ’nun hayat vereceği Kurt Seyit Eminof, Kırımlı bir Türk ailenin oğludur. Babası gibi Rus İmparatorluğu ordusunda, muhafız alayında görev yapan onurlu, lider ruhlu, başarılı bir subaydır. Çocukluğundan beri asker olarak yetiştirilen Kurt Seyit, babası gibi askeri görevini tamamladıktan sonra aile topraklarında bir hayat kurmayı hayal etmektedir. Kendisi gibi asker olan yakın arkadaşlarına ölesiye sadık, adalet duygusu çok gelişmiş ayrıca sıcak, şefkatli ve çapkın bir erkek olan Kurt Seyit’in tüm kaderi Şura’yla tanışmasının ardından Rusya’daki devrimle tamamen değişir. Şura’yla olan ilişkisi onun içinde bulunduğu tehlikeyi daha da büyütür. Kurt Seyit’in aşkı, ailesi için mücadelesi onu çok çalkantılı bir serüvenle İstanbul’a doğru yola çıkaracaktır.
SOYLU AİLENİN GÜZEL KIZI : ŞURA
Farah Zeynep Abdullah’ın canlandıracağı Şura ise zengin ve asil bir Rus ailesinin güzeller güzeli kızıdır. Şura, Petrograd’ta ilk kez sosyeteye takdim edildiği baloda Kurt Seyit’le tanışır ve ona ilk andan itibaren aşık olur. Bu aşk her türlü engele, entrikaya rağmen güçlenerek büyürken, çeşitli zorluklarla da sınanır.. Şura, Kurt Seyit’in elini tuttuğu ilk günden itibaren büyümeye başlar, küçük bir kızken şahane bir kadına dönüşür.. Kurt Seyit’le yaşayacağı serüven, hayatının anlamını değiştirir.. Bu fırtınalı aşk onu, heyecan dolu bir maceraya sürükleyecektir.
Kurt Seyit ve Şura’nın saltanat günlerinden, Karpatlar cephesine, isyan kıpırtılarından ihtilalin yangınına, Aluşta’dan, işgal altındaki İstanbul'a, 1920'lerin Pera'sına kadar uzanan macera dolu yolculukları bir anlamda aşkın da yolculuğu olacak. Ekranlarda daha önce görmediğimiz bir masalı anlatacak olan Ay Yapım imzalı Kurt Seyit ve Şura, Star TV’de yayınlanacak.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
birkan sokullu,farah zeynep abdullah,fragman,kartepe,kıvanç tatlıtuğ,kurt seyit ve şura dizi oyuncuları,Kurt Seyit ve Şura dizi konusu,Kurt Seyit ve Şura Fragmanı,Kurt Seyit ve Şura izle,Kurt Seyit ve Şura birinci bölüm,okan yalabık,oyuncular,rusya,saint petersburg,ushan çakır,Kurt Seyit ve Şura dizi konusu, Kurt Seyit ve Şura Fragmanı, Kurt Seyit ve Şura izl, Kurt Seyit ve Şura ilk bölüm, Kurt Seyit ve Şura, kurt seyt ve shura özet, Kurt Seyit ve Şura özet
Kurt Seyit ve Şura Kitap Özeti - Nermin Bezmen Kurt Seyt Shura Roman Özeti
kurt seyt shura kitap özeti, nermin bezmen kurt seyt shura kitap özeti , kurt seyt shura kitabı kısa özeti, kurt seyt shura kitabının yazarı, kurt seyt shura nermin bezmen, kurt seyt shura kitabı, kurt seyt shura roman özeti,kıvanç tatlıtuğun yeni dizisi kurt seyt shura kitap özeti,kurt seyt ve sura,kurt seyt ve shura,kurt seyit ve şura

Kitabın Adı: Kurt Seyt & Shura
Kitabın Yazarı: Nermin Bezmen
Kitabın Karakterleri: Kurt Seyt, Mürivet, Emine, Leman, Fikriye, Necmiye, Yorgo, Şükran, Aziz Çavuş, Yahya, Mehmet Bey, Osman Bey, Baba Eminof, Tomas, Gazi Mustafa Kemal, Sabahattin,
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
birkan sokullu,farah zeynep abdullah,fragman,kartepe,kıvanç tatlıtuğ,kurt seyit ve şura dizi oyuncuları,Kurt Seyit ve Şura dizi konusu,Kurt Seyit ve Şura Fragmanı,Kurt Seyit ve Şura izle,Kurt Seyit ve Şura birinci bölüm,okan yalabık,oyuncular,rusya,saint petersburg,ushan çakır,Kurt Seyit ve Şura dizi konusu, Kurt Seyit ve Şura Fragmanı, Kurt Seyit ve Şura izl, Kurt Seyit ve Şura ilk bölüm, Kurt Seyit ve Şura, kurt seyt ve shura özet, Kurt Seyit ve Şura özet

Kitabın Adı: Kurt Seyt & Shura
Kitabın Yazarı: Nermin Bezmen
Kitabın Karakterleri: Kurt Seyt, Mürivet, Emine, Leman, Fikriye, Necmiye, Yorgo, Şükran, Aziz Çavuş, Yahya, Mehmet Bey, Osman Bey, Baba Eminof, Tomas, Gazi Mustafa Kemal, Sabahattin,
- ÖZET -
1924 Baharında Kurt Seyt Shura’ dan ayrılır ve Muraka’sı (Mürivet) ile yeni bir hayata başlar. İstanbul’da Beyoğlu’nda Kırım Lokantası adında bir işletmeyi çalıştırmaya başlar. Kurt Seyt ve karısı Beyoğlu’nun bu canlı, cıvıl cıvıl hayatına ayak uyduramamaktadır. Eşi hamile kalır doğum zamanına yakın eşinin annesi Emine evlerine taşınır. Evdeki çatışma artar. Aileye Leman isminde bir kız çocuğu katılır. doğum ile birlikte evde kendini terk edilmiş hisseden Kurt Seyt bir süre evden uzaklaşır. Mürivet bazen kendisi bazen Kurt Seyt’in akrabaları yolu ile kocasını bulur, evine döndürür. Mürivet’in annesi de evdeki huzursuzluktan dolayı başka eve kızları Fikriye ve Necmiye ile beraber çıkar. Bu arada da ilkbahar biter yaz başlar. Beyoğlu’undaki lokantanın işleri düşer, kapanacaktır. Bu sırada müşterilerinden biri olan Rum Yorgo’nun teklifi ile beraber Caddebostan’ da bir deniz gazinosu açar. Müriyet kocası ile beraber hiçbir zaman o eğlenceli hayata girememiştir. Yaz sona erer. Caddebostan’dan ayrılma vakti gelmiştir. Ayrılırken ortağı ile anlaşmazlığa düşer, varını yoğunu kaybeder. Bunun üzerine evde temizlik işleri yapmaya başlar. Elde kalan parasıyla da Ağa Camii’nde bir lokanta açar. Buradan biriktireceği parayla Leginatsa düşlerini gerçekleştirmeye çalışır. (Leginatsa, Rusya’dan Türkiye’ye göçen insanları Avrupa ve Amerika’ya göçünü sağlayan bir dernektir.) Kurt Seyt Amerika’ya gitmek istemektedir. Biriktirdiği paralarla Leginatsa’ya başvurur ve konuyu Mürivet’e açar. Ama buna karşı sert ve anlamsız bir tepki verir Mürivet. Bu hayalide suya düşmüştür. Hatta Leginatsa’da onlara sıra gelmiştir, ama gitmezler. Bu başvuru içinde varını yoğunu harcamıştır. Lokantayı devreder. Aynalı Çeşme’deki evlerinde Mürivet’in annesinin yakınındaki bir eve taşınırlar. Kurt Seyt işsiz kaldığından hazır paralarını yemektedirler. Mürivet bu arada hamiledir. Ama Kurt Seyt’e bunu söyleyememiştir. Mürivet kocasının hayallerini yıkmış hem de hamileliğini gizlemiştir. Bir gün kocasına hamileliğini söylemeye karar verir ve söyler. Buna karşılık Kurt Seyt çok büyük bir tepki gösterir. Çünkü herkesin haberi vardır, ama kendisinin haberi yoktur. Kendisini aldatılmış hissetmektedir. Karısından hemen bu çocuğu aldırmasını ister. Mürivet doktora gider. Bunun olamayacağını öğrenir ve kocasına söyler. Kurt Seyt bunun üzerine, bir şeyler yapması gerektiğine karar verir. Gaz satmaya başlar. Bu sırada ikinci çocukları Şükran dünyaya gelir. Ama artık ekonomik sorunlar iyice büyümüştür. Bir gün Beyoğlu’nda arkadaşlarından birisi ile karşılaşır. Onun teklifi ile ailesine haber vermeden Veli Efendi’de çalışmaya gider. Mürivet kocasının bu gidişi üzerine perişan olur, ancak hiçbir ipucu bulamaz. Bir gün Aziz Çavuş adında birisi kocasından haber getirir. Böylelikle kocasının yerini öğrenmiş olur. Aralıklarla bu kişiden kocası ile ilgili bilgiler gelir. Bir gün Kurt Seyt Mürivet’i yanına çağırır. Mürivet hemen ertesi gün yanına çocukları ve annesini de alarak Veli Efendiye kocasının yanına gider ve beraberce geriye dönerler. Akrabası Yahya’nın yardımı ve biriktirdiği paralarla Küçük Bursa Sokakta bir lokanta açar. 1926’yı 1927’ye bağlayan kış çok iyi geçmiş ve iyi para kazanmıştır. Kurt Seyt, Akar Vapur İşletmelerinin sahipleri Mehmet ve Osman Beylerle yaz için Altınkum’da bir plaj-restoran kurma kararı alırlar. Yazın başlaması ile beraber bu gazinoyu hemen açarlar. Buranın bütün işletmesini Kurt Seyt yapacaktır. Kurt Seyt; yeni bir amaç ve umutla bu işe sarılır. Evinden uzaklaşarak Rus eğlence anlayışını bu gazinoya taşır ve çok başarılı bir yaz dönemi geçirir. Mürivet Zaman zaman çocukları ile gelerek bu eğlencenin içinde bulunur. Bu eğlence anlayışına alışmaya başlamıştır. Mürivet, Kurt Seyt’i mutlu etmek için, bir gün Aluşta’daki ailesine yazmak için adresi alıp mektubu yazar ve gönderir. Mektuba bir süre sonra cevap gelir. Gelen cevap çok sade ve hissizdir. Bu böyle birkaç defa tekrar eder. Sovyet yönetimindeki baba Eminof çok mutludur. Ancak bunlar bir süre sonra Eminof ailesine zarar vermeye başlar. Hatta sonunda Kurt Seyt’in kardeşi ve işinin öldürülmesine neden olur. Aluşta’da bunlar olup bitince lar kesilir. Kurt Seyt, kış için Pera’da yeni bir lokanta açar ve buradan da iyi para kazanmaya başlar. Buranın yakınlarında bir eve taşınırlar. Çocukları iyi bir hayat sürmektedir. Yazın başlangıcı ile beraber Tomas isimli bir arkadaşı ile beraber Tarabya’da Maksim gazinosu açarlar.Bu gazino kısa bir süre sonra belli başlı bir eğlence yeri olur. Varlık artmaya ama huzur azalmaya başlamıştır. Mürivet kocasının çok içtiğini bahane ederek devamlı sorun çıkarmaktadır. İçki ise, Kurt Seyt’i rahatlatan, geçmişe hem yaklaştıran, hem de uzaklaştıran yegane bir araçtır. Bu çatışmaların sonunda Kurt Seyt bütün işi devreder. O şaşalı yerden taşınırlar. Eşinin yanında bulunacağı ve çalışmayacağı kararını alır Kurt Seyt. Yine hazır para yeme zamanları gelmiştir. Zamanla eldeki avuçtaki eriyip gitmiştir. Bunun üzerine Kurt Seyt çalışması gerektiğini görmektedir. Evde şırdan dolması üretmeye başlar. Kısa sürede bu iş tutar fakat çevrede rahatsızlık yaratır. Bu işten kazandığı para ile Acıçeşmeler’e inen sokağın üzerinde bir lokanta açar. Mürivet bu sırada büyük bir rahatsızlık geçirir. Bu hastalık sırasında yine zor duruma düşerler ve lokanta kapanır. Kurt Seyt; Mürivet’in iyileşmesi ile beraber kibrit fabrikasında işe başlar. Büyükdere’ye yerleşirler. Bir süre sonra guncelhaber2014 burada çalışamayacağını anlar ve işten ayrılır. Mürivet onun yerine fabrikaya işe girer ve ilk defa çalışmaya başlar. Kurt Seyt fabrikanın hemen yanında bir lokanta daha açar. Lokanta fabrikada çalışan işçilere bir tabldot gibidir. Çok iyi bir iş değildir. Yinede idare etmelerini sağlamaktadır. 1933’ü 1934’e bağlayan kış ile birlikte yine beklenmeyen olaylar gerçekleşir. Mürivet fabrikada çalışırken bir iş kazası sonucu parmağı kopar. Bir süre sonra Kurt Seyt Rus Sefaretinde işe başlar. Fazla uzun sürmez; çünkü onu casus zannetmektedirler. Bu nedenle işten ayrılıp, tekrar Mürivet’ in annesinin yanına taşınırlar. Mürivet iyileşmiş, Siyon çorap fabrikasında işe girerek evin gelirine katkıda bulunmaya çalışmaktadır. Kurt Seyt’in lokantasında işler kötüye gittiğinden lokantayı satar. Yalnızca Mürivet’ in gelirine kalmışlardır. Kurt Seyt bu durumdan dolayı yıkılır ve evden uzaklaşır. Mürivet uzun süre kocasını arar fakat bulamaz. Kurt Seyt bu arada Zonguldak’ta kömür madenlerinde çalışmaktadır. Buradan biriktirdiği paralarla evine geri döner. Aile yine bir araya gelir. Hemen bu para ile Acıçeşmede en küçük lokantasını açar. Yaz ile beraber işler yine düzelecektir. Akrabası Yahya’nın yardımı ile Florya’da tren istasyonunun gerisinde bir arazi kiralar. Kurt Seyt burada, plajda soğuk yiyecekler, içecekler satıp, akşam ise lokantada eğlenceli bir ortam yaratmıştır. Hatta Gazi Mustafa Kemal’in Florya’da yazı geçirmesi ile Florya canlı bir hayata kavuşmuş. Mustafa Kemal’in de sık sık geldiği bir lokanta halini almıştır. Mustafa Kemal buradaki Kafkasya havasının hayranıdır. Burada mutlu dakikalar geçirmektedir. İşler bu kadar güzel gitmesine rağmen bir kaza ile yine tersine döner. Kurt Seyt Tren yolunda büyük bir kaza geçirir. Kolları, bacakları, kaburgaları kırılır. Hatta bacağı kesilecektir. Ama ölümü bile göze alarak kestirmez. Kırıkçı bir kocakarı bunun bütün yaralarını iyileştirir. Bu süre içerinde hazır para ile bir kış daha geçer. Yaz ile beraber Florya’daki aynı araziyi kiralar. Eski işine devam eder Kurt Seyt. 16 Haziran 1932’den itibaren nüfus cüzdanlarına T.C. vatandaşı olarak soyadı yazma heyecanı başlamıştır. İşte bu ortamda Rusya’dan göçen insanlar Florya’dan yavaş yavaş kaçarlar, çünkü çalışma izinleri bitmektedir. Vatandaşlığı almamışlardır. Çünkü onların Avrupa’ya Amerika’ya gitmek gibi bir emelleri vardır. Yaz bu arada sona erer, yine hazır para yenmeye başlanır. Talihsizlikler devam ediyordu. Kızları Şükran Tifo’ya yakalanmıştı. Hazır parada burada erimekteydi. Seyt’in akrabası Hasan Kopsel imdatlarına yetişti, bir miktar borç para verdi. Kurt Seyt bu parayla Kayseri’den halı getirerek satmaya başladı. Bu işten iyi para kazanmaya başladı. 1938 yazı Mürivet kızları ile beraber İstanbul’a annesini bırakmaya gitti. Yazın sonunda döndü. Kurt Seyt bu arada iyi bir ticari gelir elde etmeye başladı. Kızları Leman’da iyice güzelleşmiş ve dikkatleri çekmeye başlamıştı. Almanya’nın 10 Eylül’de Polanya’yı işgali ile karanlık günler yaşanmaya başlamıştı. İşte bu ortamda Kurt Seyt Ankara’nın yiyecek ihtiyacını karşılamaya başlamıştı. Kayseri’den halı getirerek gelir elde etmeye çalışıyordu. Çok sıkıntılı günler geçiriyordu. İşte bu ortamda Leman genç ve güzel bir genç kız olmuştu. Sabahattin adında bir genç ile yaşıyordu. Aralarındaki ilişki ciddi duruma gelmiş ve nişanlanmışlardı. 21 Kasım’dan itibaren ülkede sıkı yönetim ilan edildi. İşte böyle günlerde Leman dünya evine girdi. İşte böyle bir ortamda Kurt Seyt yine Kayseri’ye gitmiş malzemelerini almış Ankara’ya dönüyordu. Tren yoluna düşen bir çığ ile yolda kaldılar. Kompartımanındaki genç ve çocuklu bir kadının perişan durumuna ve soğuğun verdiği ortama dayanarak kadına kendi paltosunu vermişti. İşte bu olay onun hayatında olabilecek en zor durumlara düşmesine neden olmuştu. O iyilik yapmıştı, ama kendisine yapabileceği en büyük kötülüğü yaptı, zatürre oldu. Bu hastalık onun hayatında bir daha bir düzen kurulamamasına neden olmuştu. Bir daha iyileşemedi, İstanbul’a döndüler. Yine iyileşemedi, sonunda kızı Leman’la yaşadıkları eşinin çalışmasıyla elde edilen gelirden tedavi edilmek onun yaşama arzularını öldürdü. Hayata bağlılığını koparttı. 25 Ekim 1945 ‘de bu hayata daha fazla devam edemeyeceğine karar verdi ve intihar etti.----------------------------------------------------------------------------------------------------------
birkan sokullu,farah zeynep abdullah,fragman,kartepe,kıvanç tatlıtuğ,kurt seyit ve şura dizi oyuncuları,Kurt Seyit ve Şura dizi konusu,Kurt Seyit ve Şura Fragmanı,Kurt Seyit ve Şura izle,Kurt Seyit ve Şura birinci bölüm,okan yalabık,oyuncular,rusya,saint petersburg,ushan çakır,Kurt Seyit ve Şura dizi konusu, Kurt Seyit ve Şura Fragmanı, Kurt Seyit ve Şura izl, Kurt Seyit ve Şura ilk bölüm, Kurt Seyit ve Şura, kurt seyt ve shura özet, Kurt Seyit ve Şura özet
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)